Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 33,9766 | 34,0379 | |
EURO | 37,9182 | 37,9865 |
http://www.canakciyarder.org/wtm/HaberGuncelle.aspx
Kutlu doğum haftası 2014 yılında
Rebiülevvel ayının 12..gecesi olan Miladi Takvime göre 14 nisan 2014 tarihine denk gelmektedir..
Kutlu Doğum Haftası, peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)in doğum gününü kutlamak amacıyla her yıl 14-20 Nisan arasında kutlanır.
Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.
(Enbiyâ, 107)
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiül-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye Mevlid Kandili denir.
Onun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Onun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kuran-ı Kerimde şöyle buyurulmuştur:
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allahın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.
(Âl-i İmrân, 164)
Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı Vesiletünnecat olan mevlid kitabı Onun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, Onun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber, Onun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman Onun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
O âlemlerin Rabbinden, Alemlere rahmet olarak gönderildi. Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar Ona ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar Onun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.
O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. Onun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kuran-ı Kerimde şöyle buyurulur:
Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.
(Sebe, 28)
İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamberin tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. Onu örnek almak, Kurana uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)nın ifâdesiyle Onun ahlâkı Kurandı. (Müslim, Misâfirîn, 139). Kuran-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammedin inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:
Andolsun, Allahın rasûlünde sizin için, Allaha ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allahı çok ananlar için güzel bir örnek vardır. (Ahzâb, 21)
.